Maldivler’de Balayı

Dünya üzerindeki cennet tasvirim ne eksik ne fazla tam anlamıyla Maldivler olur.

Şu ana kadar aldığım “Gördüğün en güzel yer neresi?” sorularının cevapları hiç değişmedi, Maldivler tabi ki.

Hani bazı ülkeler, şehirler vardır, gitmeden gördüğünüz fotoğraflar sizi öyle heyecanlandırır ki beklentiniz arttıkça artar ama gidince hayal kırıklığına uğrarsınız. İşte bunun tam tersini yaşayacağınız yerin Maldivler olduğunun garantisini veriyorum. Gitmeden önce gördüğüm hiç bir fotoğraf adaya yaklaşırken gördüğüm renkler ve güzellikler ile kıyaslanamazdı.

Peki biz ne zaman gittik?

Tabi ki bir çok yeni evlenen çiftin yaptığı gibi balayını tercih ettik.

Peki balayı için doğru bir yer mi?

Sonuna kadar,kesinlikle.

Hadi o zaman başlıyorum anlatmaya.

Ama önce Maldivler videomuzu izleyip kanalımıza abone olmayı unutmayın..

Neden balayı için tercih edelim? Maldivler’e neden gidelim?

Balayı için Maldivler’in çokca tercih edilmesinin bir kaç sebebi var. Bir kere düğün öncesi koşturmalardan, telaşeden tükenmiş bedeninizin tam da ihtiyacı olacak olan şey sakinlik, huzur ve bolca dinlenme. Ee elinizde kokteyliniz, yanınızda sevgiliniz muhteşem bir manzaraya karşı bunu dünya üzerinde en güzel yapacağınız yerdesiniz.

Ondan sonra Maldivler tatilini ayarladıktan sonra yapacağınız hiçbir şey kalmıyor geriye. Yani düğün öncesinde bir de gezilecek yerler, akşam yemek yenecek restoranlar araştırmalarına girmenize hiç gerek yok. Ben düğünden önce her işimi hallettim ve çok rahatım derken, nasıl olduğunu anlamadığım bir biçimde son bir hafta ordan oraya koşturmaktan yorgunluktan tükenmiştim.

Ee bir de malum maliyet konusu var. Maldivler pahalı bir destinasyon yalan yok. Ama evlenirken de insana battı balık yan gider hesabı bir ‘Amaaan kaç defa evleniyoruz şu hayatta. Olmuşken püsküllüsü olsun.” mantalitesi yerleşiyor. Düğün öncesi, düğün günü kaz gibi yolunmaya alışmış bünyenize bir de Maldivler maliyetini eklemek çok da koymuyor bir yerden sonra.

Peki balayını bir kenara bırakırsak Maldivler’e gitmek için sebepler neler?

İnsana her daim kendini hayal mı görüyorum diye sorgulatan, şu ana kadar gördüğüm dünya üzerindeki en güzel yer Maldivler. Hint okyanusunun ortasında, bembeyaz kumlar, muhteşem turkuaz renkte bir deniz ve etrafını en fazla yarım saatte turlayabileceğiniz yemyeşil palmiye ve ağaçlarla kaplı bir ada. Siz de bu muhteşem fotoğrafın tam da ortasında olmak istemez miydiniz?  Hem de kimilerine göre 20, kimilerine göre 90 senede buzulların erimesi sonucu yok olacak bir güzellikten bahsediyoruz.

Gördüğüm en güzel deniz Maldivler’deydi ve sanıyorum uzun süre üstüne çıkabilecek güzellikte bir deniz göremem. Bu arada deniz kadar denizaltı da çokca zengin. Bizi en çok heyecanlandıran konulardan birisi de şnorkel ve dalış yapmayı çok sevdiğimiz için su altı zenginliği oldu. Hatta otel seçimimizi bu tercihimize göre yaptık.

Maldivler’e ne zaman gidilir?

Uzakdoğu ülkelerinin genelinde olduğu gibi kış gelinlerinin yüzünü güldürecek bir tablo Maldivler için de geçerli. Aralık-Şubat arası en yüksek sezon, yani yağışsız, pırıl pırıl güneşli, açık bir gökyüzü sizi bekliyor olabilir. Mart ve Nisan hatta mayıs ayları biraz yağışlı geçiyormuş. Mayıs Kasım arası ise düşük sezon diye geçiyor ki en uygun fiyatları bulduğunuz gün içinde sağanakların görülebildiği ve havanın sıcak olduğu bir dönem olarak geçiyor. Biz 11-15 Ekim arasında Maldivler’deydik. Bizce hava mükemmeldi neredeyse tüm gün hava pırıl pırıldı. Sadece bir gün bir kaç saatliğine yağmıştı. Ama öğrendiğimize göre tropikal iklimler her zaman biraz sürprize açık. Tur acentasında konuştuğumuz kişi tam yüksek sezonda giden bir çiftin 5 gün aralıksız yağmura yakalandığını ve dönmek istediğini söylemişti. Her konuda olduğu gibi Maldivler’in havası da biraz kader kısmet.

Maldivler’e nasıl gidilir, otele transfer nasıl sağlanır?

Biz THY ile aktarmasız 8 saatlik bir uçuş sonrası ulaştık. Diğer opsiyonlar ise Dubai ve Katar aktarmalı olarak uçmak olabilir.

Male Maldivler’in başkenti ve yerleşik hayatın olduğu en büyük ada ve havalimanı da yine bu adada yer alıyor. Uçaktan indikten sonra bizim gibi acenta aracılığıyla satın aldıysanız hemen diğer uçağınıza ya da hızlı feribotunuza yönlendiriliyorsunuz. İronik olacak ancak havalimanındaki limana geçip suyun üzerinden kalkacak uçağınız için beklemeye başlıyorsunuz. İşte Maldivler seyahatinin en adrenalinli en zevkli kısmı da burada başlıyor. Beni deniz tuttuğu için bir de Maldivler’i havadan da görmek istediğim için deniz uçağı opsiyonunu tercih ettim.

Deniz uçağı dediğimiz baya su üzerine inen, pilotun ve mürettabatın şıpıdık terlikler ve şortlar ile gezdiği ve hosteslerin kalkış sırasında güvenlik kartlarında yazan konuları şöyle bir anlatıp “Çok da şey yapmayın, bu kartları serinlemek için kullanın” dediği tarzda bir uçak.

Otel’e ulaşım deniz uçağı ile mi hızlı feribot ile mi?

Maldivler’i gökyüzünden görmek ayrı bir şölen. Ağzınız açık izleyeceğiniz manzaralara şahit olacaksınız çünkü Maldivler atoll denilen ve minik minik binlerce kum birikintisi ve adacığa ev sahipliği yapan bir doğaya sahip. Neden Maldivler’in yok olacağını uçaktan manzaraları izlerken çok net anlıyorsunuz. Yaşam olmayan bazı adacıklar çoktan sular altında kalmış bile.

Bence Maldivler için olmazsa olmazlardan bir tanesi deniz uçağıyla bu eşsiz deneyimi yaşamak. Ancak seçtiğiniz otelin Male’ye yakınlığı ve hangi atollde olduğu ulaşım yöntemi için de belirleyici. Örneğin bizim kaldığımız otele deniz yoluyla ulaşım yok, sadece hava yoluyla ulaşılıyor. Hatta adanın kendisine ait de mini minnacık dünyanın en küçük havalimanı var, bakmayın havalimanı dediğime iskele ile duba arası bir havalimanı.

Biz deniz uçağıyla gidilen bir otelde kaldığımız için sağlık problemi yaşarsak geriye nasıl döneriz diye düşünmüştüm. Adada revir var ancak ıssız bir adadan bahsediyoruz imkanlar haliyle kısıtlı. Bu tarz düşünceler insanın aklına gelse de benim yaptığım gibi geldikleri gibi kovalamak ve pozitif düşünmek işe yarayabilir. Ama bu konu sizin için önemliyse Male’ye yakın ve deniz aracılığıyla ulaşılan adaları tercih ederseniz kafanız daha rahat olabilir.

Maldivler seyahati nasıl planlanır?

Öncelikle denizde kum Maldivlerde otel. Yani birbirinden güzel o kadar eşsiz otel seçeneği mevcut ki özellikle booking.com’dan bakıyorsanız kafanızın su üstü villada mı kalmak lazım, her şey dahil otel konsepti mi ayarlamak lazım ya da otele ulaşım deniz uçağı ile mi olsun gibi sorularla karışması çok normal. Kafalar karışmadan yapılması gereken en doğru şey bu tatilden ne beklediğinize karar vermek. Örneğin çok deniz sevdalısı değilim, şöyle kumda uzanayım güneşleneyim diyorsanız su üstü villalar ile bütçenizi zorlamanıza gerek yok. Ya da yemek benim için çok önemli değil idare ederim bir şekilde diyorsanız full pansiyon seçeneklerini tercih etmeyebilirsiniz. Örneğin bizim için en önemli şey sualtı zenginliği ve su üstü villa olmasıydı. Öncelikle sualtı zenginliği güzel olmayan otelleri eleyerek başladım. Google’da “Best Diving Spots in Maldives” diyerek arama yaptığınızda zaten mercan ve balık bakımından zengin otelleri görüyorsunuz.

Ben araştırmaya öncelikle booking’den başladım ancak fiyatlar o kadar yüksek ki fiyat filtresi koyduğunuzda bir yerden sonra otelleri elemek çok da zor olmamaya başlıyor. Şimdi siz de her Maldivler seyahati planlayan insan gibi hesap makinesini alıp booking’de gördüğünüz fiyatları çarpıp bölüp %25’lere varsan vergileri ekleyip Maldivler’i bucket listinizden çıkarmaya meyil ediyorsunuz, etmeyin.

Yapılabilecek en ucuz ve en kolay yöntem acentalar ile seyahatinizi planlamak. Biz maldiveclub’tan Serkan bey ile ayarlamıştık. Acentaların otellerle konaklama + transfer anlaşmaları olduğu için sizin kendi başınıza yapacağınız planlardan çok daha ucuza geliyor teklifleri. Ben aldığım teklifi bir kaç acentaya daha sorarak fiyat karşılaştırması yapıp fiyat kırmalarını sağlamıştım.

Ama acentaya gitmeden önce otellerden bir ön eleme yaparsanız işiniz daha kolay olur ve sizi daha doğru yönlendirirler. Ben beğendiğim otellerin booking’den fiyatına bakıp acentaya mail atıp teklif istiyordum. Gelen teklifleri değerlendirip otellerin booking.com ve tripadvisor’dan yorumlarına ve fotoğraflarına bakıyordum. Bu elemeleri yaptıktan sonra da sona kalan bir kaç oteli değerlendirmek üzere Serkan beyle yüz yüze görüşüp hem fikrini aldık hem de kafamızdaki sorulara cevap bulduk.

Hangi otelde kaldık?

Biz denizaltı zengin bir otel istediğimiz için bu konudaki en iyilerden olan Filitheyo Island Resort’ta kaldık. Diğer bir olası seçenek de Medhufushi Island Resort idi ancak Filitheyo’nun denizaltı daha zengin olduğu için onu tercih ettik.

Konsept olarak her şey dahil sistemi tercih ettik. EğerMaldivler’e gidiyorsanız en başta önerebileceğim şeylerden birisi bu olur çünkü öğün başına verilen yemek ücretleri oldukça yüksek bir de buna içecek, içki vs eklenirse astarının yüzünden pahalıya gelme ihtimali var.

Oda tipi olarak da yine bir diğer önerim water bungalow yani su üstü villa seçeneği olacak. Su üstü villa öyle bir özgürlük sağlıyor ki bizim gibi cap cup suya girmeyi seven bir çiftseniz harika oluyor. O kadar ki her gün öğlen saatlerinde odamızın yanından su kaplumbağası geçiyordu ve biz de baya alıyorduk çayı kahveyi odanın verandasında kaplumbağanın geçişini bekleyip, gelince suya atlıyorduk beraber yüzmek için.

Ancak Maldivler su üstü villada da kalmasanız harika bir doğa. Eğer bütçe kısıtınız var ve burayı görmeyi çok istiyorsanız kesinlikle ne yapın ne edin beach bungalow tercih edin ve Maldivler’e gelin. Water bungalowlar olsa tabi ki güzel olur ancak bu güzelliği yaşamak için şart değil.

Maldivler’de neler yapılır?

Günübirlik turlarla balık tutma, dalış, şnorkel turlarına katılabilirsiniz. Bazı adalarda yakınlardaki kimsenin yaşamadığı adalarda piknik organize ediyorlar. Ancak bu turların ücretleri oldukça yüksek olduğu için biz tercih etmedik.

Turlara katılmazsanız da kendiniz şnorkel yapabilirsiniz. Biz paletlerimizi, ve gözlüklerimizi yanımızda götürdük ve odadan yüzerek ulaştığımız reeflerde bol bol balık, müren, vatoz ve hatta bir yunus sürüsü gördük.

Adada yürüyüş mutlaka yapacağınız bir aktivite olacak. Zaten adalar küçük olduğu için maksimum bir saatte bitiriyorsunuz çevresini.

Bunların dışında mutlaka yapmanız gereken bir şey ise güneş battıktan sonra kumsala ya da verandanıza yatıp yıldızları seyretmek olmalı. Issız bir adadasınız, yıldızların parlaklığını bloke edecek şehir ışıkları çok uzaktalar, bu fırsatı kaçırmayın.

Maldivler’de yeme içme

Maldivler’de konaklayan herkes turist olduğu için otellerin menüleri dünya mutfağından lezzetler sunuyor. Aç kalmak gibi bir korku çok yersiz olur.

Bolca tropikal meyve seçeneği mevcut, biz hepsinden denemiştik ancak en tatlıları parmaklarımız büyüklüğündeki minicik muzlardı. Onların tadını başka hiç bir muzda alamadım desem yalan olmaz.

Maldivler’de snorkel ve deniz altı

Eğer Maldivler’in sualtını merak edip gitmeden araştırma yapıyorsanız siz de reef kelimesini sıkca duyuyor olabilirsiniz. Reef aslında adanın dışında denizin bir anda derinleştiği yere deniliyor. Yani bir anlamda uçurumun kenarında yüzüyorsunuz. Şu ana kadar yaşadığım en eşsiz ve korkutucu deneyimlerden birisiydi. İnsan denizde bile olsa uçurum tarafında yüzmek istemiyor.

İşte bu reefler mercan ve balıkların bol olduğu aslında snorkel yapmak için en doğru yer oluyor. Reeflere giderken de izlemeniz gereken denizden açılmış belli yollar var. Bu yollara exit deniyor ve her yerde tabelalar var. Denizin içindeyim ne exiti istediğim yerden çıkarım diye düşünmeyin. Benim gitmeden bir türlü anlayamadığım ancak gittikten sonra ucuz atlatarak öğrendiğim bir konu oldu bu. İlk gittiğimiz gün snorkel yapmak için reefe kadar gittik. O heyecanla odamıza yakın olan exiti kaçırdık. Yapmamız gereken bir sonraki exite kadar yüzüp oradan çıkmaktı ancak aceleci davrandığım için orta bir yerden girdim ve mercanlar ve akşam üstü çıkan dalgalar bizi o kadar zorladı ki, dalgalar bizi denize doğru ittirdikçe mercanlara çarpıyorduk. En korktuğum anlardan birisi oldu adada.

Bir de triggerfish diye bir bela balık var ki sormayın gitsin. Snorkel yaparken nerde bu balıktan görüyoruz anında birbirimize haber verip uzaklaşıyoruz. Otelde de her yere bu balıkla ilgili tabelalar asmışlar, özetle sebepsiz yere sizi gelip ısırmaya çalışan çemçük suratlı bir balık. Yani denizaltında ne köpekbalığından ne vatozdan korktuk bu balıktan korktuğumuz kadar.

Son olarak Maldivlerin su altı o kadar zengin ve bakir ki, bu bolluk, balıkların büyüklüğü ve reef meselesi biraz korkutmadı desek yalan olur. Ortalıklarda kimse de olmayınca insan tek başına denize girmeye korkuyor. Ne zaman reefe doğru yüzen bir grup görsek paletleri taktığımız gibi odadan suya atlayıp peşlerine takılıyorduk. İnsan kalabalıkta kendini daha güvende hissediyor.

Maldivler maliyeti ne kadara mal oldu

Biz Maldivlere ekim 2015’de gittik, dolar her zamanki yükselişinde olduğu için aylar öncesinde henüz 2,5 USD/TRY iken dolar alıp köşeye atmıştık. Uçak biletleri direkt uçuş istediğimiz için toplam 4.000 TL tutmuştu. Ama hatırladığım kadarıyla aktarmalı 1.600 TL opsiyonları vardı. Onun dışında her şey 10.000 TL tuttu. Neler dahildi derseniz; seyahat sağlık sigortasından, tüm aktarma, karşılama, 3 öğün yeme içme ücretleri, alkollü ya da alkolsüz10 adet kokteyl, 5 gün su üstü villada tam pansiyon konaklama ve en güzelinden 40 dakikalık pır pır uçak seyahati bu ücrete dahildi. Hatta o kadar ki yurtdışı çıkış pulu dışında harcama yapmayacağımız için ne olur ne olmaz parası olarak 100 USD’lık banknotlarla gittik. Hatta odamıza eşlik eden bellboya bahşiş veremedik sırf bu yüzden, çocuk odadaki her şeyi teker teker gösterdi, odada olabildiğince oyalandı ki ona bahşiş hazırlayalım, en son elbise askılarına varana kadar göstermeye başlayınca bende film koptu gülmekten. İngilizcesi de yok garibanın, bozdurup verelim diyoruz anlamıyor.

Maldivler ile ilgili kısa kısa:

Maldivler’e vize yok, elinizi kolunuzu sallayarak ülkeye girebilirsiniz. Başkent Male, kendisi de bir ada haliyle.

Balayı çifti olmasanız bile öyle olduğunuz söylerseniz şampanya, meyve tabağı gibi ikramlar ile yatağınızda güller, havludan kuğular gibi tatlı sürprizlerle sizi şaşırtıyorlar.

Eğer aktarmalı da olsa uygun uçak bileti bulurum derseniz 3 günlüğüne bile olsa Maldivler’e gidin. Neticede gezecek görecek yer derdiniz yok, doğayı, deniz, kumsalları deneyimlemek için bu süre yeterli olur.

Maldivler fotoğraflarında hep sahili, kumsalı bomboş görüp, bu fotoğrafları gerçekçi bulmayabilirsiniz ancak durum tam da fotoğraflardaki gibi. Bir şekilde ortalıkta insan kalabalığı görmüyorsunuz. Biz yemek için restorana gittiğimizde gündüz ortalıkta kimsecikleri görmediğimiz için şaşkınlığa uğruyorduk o kadar insanı bir arada görünce.

Bu arada Maldivler’de balayı fotoğrafları çektirmek çok meşhur ancak tripod varken ıssız bir adada fotoğrafçı tutacak kadar  zengin değiliz. Buradaki fotoğrafların tümünü tripod ile çektik, çok da eğlendik çekerken. Hatta en son gelinliğimi giyip odanın kapısında Cengiz’le poz verirken sahilden bir adam iskeleye oradan da en son odamızın kapısına kadar geldi ve kendisini eşinin gönderdiğini yardım etmek istediğini söyledi. O an gelinliğimin sahilden bile görünüyor olma düşüncesi beni hayli utandırsa da bu da güzel bir anı oldu. Vee evet gelinliğimi Maldivler’e götürdüm, hatta biz uçamadık ama kendisi business uçtu. 🙂 Uçağa binince hostesten gelinliğimi asmasını rica ettim o da hemen bir yer ayarladı sağolsun.

Maldivler’den köpekbalıkları yüzünden korkanlara aldırış etmeyin. Balıklar sizi değil siz onları kovalıyorsunuz çünkü köpekbalığı da olsalar bebek oldukları için sizden kaçıyorlar. Zaten o kadar minnak o kadar şekerler ki bi kere tanısanız çok seversiniz.

Son olarak benim en büyük hayallerimden birisi burayı görmekti. Binlerce kez şükrediyorum burayı sevdiğim kişiyle görebildiğim için. Buraya kadar okuduysan belli ki sen de Maldivler’e gitmeyi istiyorsun. Umarım en kısa zamanda bu hayalin gerçek olur.